Türkiye'den Almanya'ya beyin göçü, Türkiye'nin eğitim konusundaki politika yapımını nasıl etkilemiştir?
TR:
Türkiye'nin en parlak zihinleri terk ediyor. Her yıl, yeteneklerini kullanabilecekleri daha iyi fırsatlar ve ortamlar arayarak yetenekli profesyonellerin bir dalgası göç ediyor ve günümüzde, nitelikli bireylerin ülkeler ve uluslar arasında hareket etmesi her zamankinden daha yaygın hale gelmiştir. Bu fenomen, genellikle "beyin göçü" veya "beyin göçü hareketi" olarak adlandırılır ve Türkiye gibi, en iyi ve en parlak zihinlerinin gelişmiş ülkelere, özellikle Almanya'ya gitmesiyle karşı karşıya kalan ülkeler için önemli zorluklar yaratmaktadır. Bu bireyler yurtdışında daha iyi kariyer ve akademik fırsatlar ararken, Türkiye yetenek kaybı ile mücadele etmek zorunda kalıyor, özellikle eğitim ve araştırma gibi kilit alanlarda.
Türkiye'den Almanya'ya olan bu göç, yeni bir trend değildir. 1960'lı yıllarda iş gücü göçü anlaşmaları ile başladığı söyleniyor ancak zamanla, yüksek eğitimli profesyonellerin göçü ya da bu alanda gönüllü olmak isteyenlerin göçü olarak şekillenmiştir. Almanya, güçlü eğitim sistemi ve gelişmiş araştırma fırsatları ile özellikle bilim, teknoloji, mühendislik ve matematik (STEM) gibi alanlardaki bireyler için dikkat çekici bir destinasyon haline gelmiştir.
Bu araştırma, Türkiye'nin eğitim sisteminden bakıldığında, bu beyin göçünün etkilerini incelemektedir. Bu kadar çok yeteneğin kaybı, ülkenin politikalarını nasıl etkilemiştir? Türkiye, eğitimli iş gücünün yurtdışına çıkışına nasıl karşılık vermek için adımlar atmıştır? Ve nitelikli profesyonellerin Almanya'ya göçü, bu politika değişikliklerini nasıl şekillendirmiştir?
Bu makale, Türkiye ile Almanya arasındaki hareketliliğin tarihini, modern eğilimleri ve hükümet tepkilerini inceleyerek, beyin göçünün Türkiye'nin eğitim sistemi üzerindeki daha genel etkilerini araştıracaktır. Bu desenleri anlamak önemlidir çünkü bunlar sadece ülkenin halkını tutma kapasitesini değil, aynı zamanda küresel ölçekte uzun vadeli büyümesini ve rekabetçiliğini de etkiler.
Yazar: Defne Göndemir
ENG:
Turkey’s brightest minds are leaving. Every year, a wave of skilled professionals emigrates, seeking better opportunities and environments to utilize their talents and in today's world, the movement of skilled individuals across countries and nations has become more common than ever. This phenomenon, often referred to as “brain drain” or “brain migration”, creates significant challenges for countries such as Turkey, which are audiences to their best and brightest leave for rather developed nations, more often Germany. While these individuals depart seeking better career and academic opportunities abroad, Turkey is left to struggle with the loss ıf talent, especially in key areas like education and research.
This migration of the Turkish to Germany is not a new trend. It was said to have started back in the 1960s with labor migration agreements, but over time, it has shifted to a more skilled migration of highly educated professionals, or the ones volunteering to be one. Germany, with its strong education system and advanced research opportunities, has become an eye-catching destination, especially for those in the fields like science, technology, engineering and mathematics (STEM).
This research looks at the impact of this brain migration from Turkey’s educational systems perspective. How has losing so much talent affected the country's policies? What steps had Turkey taken to respond to the outflow of its educated workforce? And how has the migration of skilled professionals to Germany shaped these policy changes ?
This article will examine the history of movement between Turkey and Germany, as well as modern trends and government reactions, to investigate the more general effects of brain migration for Turkey's education system. Understanding these patterns is essential because they impact not just the country's capacity to keep its people, but also its long-term growth and competitiveness on a global scale.
Author: Defne Göndemir