Silahlı Çatışma ve Sömürü Karşısında Çocukları Korumak ve İnsani Hakları Savunmak

TR:

Silahlı çatışmalar ve sömürü, çocukların yaşamını olumsuz etkileyen en büyük tehditlerden biridir. Dünya genelinde milyonlarca çocuk, savaşların ve şiddetli çatışmaların ortasında kalmakta, eğitim, sağlık hizmetleri, güvenli yaşam ve temel haklardan mahrum olmaktadır. Çocuklar, savaşların, yerinden edilmenin ve yoksulluğun yol açtığı sonuçlara karşı en savunmasız gruptur. Bu yazıda, silahlı çatışmaların çocuklar üzerindeki etkilerini ele alacak ve bu durumda çocuk haklarının korunmasına yönelik uluslararası hukukun rolünü inceleyeceğiz.

Çocukların savaşlarda askere alınması, cinsel sömürü ve kölelik, zorla çalıştırma gibi durumlar, yalnızca çocukların fiziki sağlığını değil, aynı zamanda psikolojik ve duygusal sağlıklarını da kalıcı şekilde etkileyebilir. Bu tür ihlaller, çocukların geleceği için büyük bir tehdit oluşturur. Çocukların korunması, uluslararası hukuk açısından sadece bir hak değil, aynı zamanda bir sorumluluktur. Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Sözleşmesi, 1989’da kabul edilerek çocukların savaşlardan ve tüm şekillerdeki şiddetten korunmasını amaçlayan hukuki bir çerçeve sunmuştur.

Uluslararası toplum, çocuk haklarını korumak için çeşitli önlemler almakta ve savaşın etkilerine karşı çocukları savunmak adına devletler ve sivil toplum kuruluşları önemli görevler üstlenmektedir. Bununla birlikte, silahlı çatışmaların çocuklar üzerindeki etkileri, sadece savaş alanlarıyla sınırlı değildir. Çatışmalardan kaçan çocuklar, mülteci kamplarında ya da yoksulluk içinde daha fazla sömürüye ve şiddete maruz kalmaktadır. Ayrıca, silahlı gruplar tarafından kaçırılan ve zorla askerleştirilen çocuklar, hem fiziki hem de psikolojik travmalar yaşamaktadırlar.

Çocukların korunması konusunda atılacak en önemli adımlardan biri, eğitim ve rehabilitasyon programlarının güçlendirilmesidir. Çocukların savaşın olumsuz etkilerinden uzaklaşabilmesi için psikolojik destek ve eğitim fırsatlarına erişim sağlanmalıdır. Ayrıca, çocukları korumak için devletler arasındaki işbirliği ve desteklerin artırılması gerekmektedir. Uluslararası insan hakları normları ve anlaşmalarının etkin bir şekilde uygulanması, çocukların haklarının ihlal edilmesinin önüne geçebilir.

Sonuç olarak, silahlı çatışmaların ve sömürünün çocuklar üzerinde yarattığı tahribatın önüne geçmek, sadece uluslararası toplumu değil, her bireyi sorumluluğa davet etmektedir. Çocukların korunması için atılacak adımlar, sadece bir hukuki sorumluluk değil, aynı zamanda insanlık adına bir gerekliliktir. Bu yüzden, çocukların yaşam haklarının güvence altına alınması, her koşulda öncelikli bir hedef olmalıdır.

Yazar: Deniz Tamer


ENG:

Amidst global instability and political turmoil, the world faces a grave challenge regarding the digression of individual and humanitarian rights. As arms proliferation, regional conflicts, and the growing threat of nuclear escalation continue to escalate, children and vulnerable populations find themselves at the heart of these crises. The protection of their rights and well-being must be placed at the forefront of international priorities. 

One of the most urgent human rights issues of our day is the terrible toll that armed war takes on children. Children all across the world are involved in terrible situations where their futures, safety, and lives are constantly at jeopardy due to transgressions of international law and order. Children are vulnerable to a variety of horrific atrocities in conflict zones, such as rape and other types of sexual violence, kidnapping, attacks on hospitals or schools, denial of humanitarian access, recruitment or use as child soldiers, serious injury, and murdering. In addition to violating basic human rights, abuses like these lead to serious traumatic incidents affecting youth in their future lives with disorders such as post traumatic stress disorder or other trauma based psychological issues.

The number of children impacted by armed conflict has increased dramatically in recent years, according to the UN, with over 12,000 child casualties recorded in a single year in war areas including Syria, Afghanistan, and Yemen, major civil and proxy war sites. Another concerning rise is the systematic recruitment of child soldiers; an estimated 250,000 youngsters, many under the age of 15, are currently serving in armed groups worldwide, of which most are recruited by terror organizations or militaries of least economically developed countries (LEDCs). Numerous children suffer from physical and psychological damage as a result of sexual assault, especially the pervasive rape of girls in conflict areas.

Author: Deniz Tamer